Karşılıksız kullandırma sözleşmesi, günlük hayatta sık karşılaşılsa da çok bilinen bir sözleşme değildir. Tarımla uğraşan toplumlarda komşuluk ilişkisi ve yardımlaşma duygusu ile ihtiyaçların giderilmesi amacıyla ortaya çıktığı bilinmektedir.
Ariyet sözleşmesi Roma hukukundan beri mevcuttur. Dostluk ilişkisine dayanan sözleşme olduğundan akrabalar, arkadaşlar ve komşular arasında sıklıkla söz konusudur. Genel olarak, bir taşınırın veya taşınmazın ya da bir hakkın bir süre kullanılmak üzere karşılıksız olarak başkasına verilmesiyle kurulan ayni bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 379 vd.’da düzenlenmektedir.
Ariyet Sözleşmesinin Konusu Neler Olabilir
Karşılıksız olarak ödünç verilen şeyin kullanılmasının bırakılması olarak tanımlanan ariyet sözleşmesinde kullanılmak üzere taşınır mal, taşınmaz mal, patent hakkı veya avlanma hakkı ariyetin konusu olabilir.
Kural olarak, kullanıma verilen şeyin tüketilebilir olmaması gerekmektedir. Ancak, tüketilebilir nitelikte olup sergilenmek ve sonrasında geri verilmek üzere ödünç verilebilen mallar da (altın, para, tahıl vb.) ariyete konu olabilir.
Alacak hakları kullanımları mümkün olmadığından ariyetin konusu olamamaktadır.
Sıklıkla Karşılaşılan Ariyet Sözleşmeleri
Dostluk bağına dayandığından davalara çoğunlukla konu olmamaktadır. Ancak bazı hallerde, ariyet sözleşmeleri, kişilerin hayatlarını kurtarıcı rol oynamaktadır.
Akaryakıt istasyonlarında bayilerin çoğunluğuna sağlanan pompa vb. ekipmanlar ariyet sözleşmesi yapılarak teslim edilmektedir. Birçok içecek ve dondurma firması buzdolaplarını tedarik noktalarına ariyet sözleşmesi ile teslim etmektedir.
Uyuşmazlıkların konusu ise çoğunlukla el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarıdır. Komşusunun ya da akrabasının uzun süre kullanımına müsaade verilen arazinin kullanımının sonlanması ve kazandığı varsa iadesi taleplerinin olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Boşanma gerçekleştikten sonra ortak konutta eşlerden birinin kalmaya devam etmesi hali de ariyete örnektir.
Uzun süreli kullanıma müsaade edilen, ses çıkarılmayan, kullanımın sonlanması için ihbar veya ihtar gönderilmeyen kimselere el atmanın önlenmesi davasının açılması ariyet sözleşmesinin sona ermesi olarak nitelenmekte ve kabul edilmekte ancak, kullanıma müsaade verildiğinden ecri misil talepleri reddedilmektedir (1). Ariyet sözleşmesi, karşılıksız bir sözleşme olduğundan kira sözleşmesi olduğu yönündeki talepler de karşılık bulmamaktadır. Kira bedeli talep edebilmek için ariyet ilişkisinin sonlandığının bildirilmesi gerekmektedir.
Av. Yeliz Özçetin
(1) Yargıtay 1. HD. 2013/7995 E., 2013/13169 K., 23.09.2013 T.