+90 212 970 13 63 [email protected]

7331 sayılı 08.07.2021 tarihli Ceza Muhakemesi Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 31541 sayısında Resmi Gazete ’de bugün yayımlandı. Yapılan değişiklikler şunlardır:

Türk Ceza Kanunu (“TCK”) Değişiklikleri

  1. Boşanılan eşin kasten öldürülmesi, tıpkı üst soyun, alt soyun, kardeşin veya eşin öldürülmesi gibi kasten öldürmenin nitelikli halleri arasına eklenmiştir. (TCK 82)

2. Boşanılan eşin kasten yaralanması da tıpkı üst soyun, alt soyun, kardeşin veya eşin yaralanması gibi ceza da artırım sebebi olarak düzenlenmiştir. (TCK 86/3-(a))

3. Boşanılan eşe eziyet edilmesi de tıpkı üst soy, alt soy, kardeş veya eşe yapılması gibi ceza da artırım sebebi olarak düzenlenmiştir. (TCK. 96/2-(b))

4. Boşanılan eşin hürriyetinden yoksun bırakılması da tıpkı üst soy, alt soy, kardeş veya eşe yapılması gibi ceza da artırım sebebi olarak düzenlenmiştir. (TCK 109/3-(e))

Ceza Muhakemeleri Kanunu (“CMK”) Değişiklikleri

5. “(6) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkilidir.” maddesi yetkili mahkemeler arasına eklenmiştir. (1)

6. “Zorla getirme kararı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de tanığa bildirilir.” maddesi tanıklık çağrısına uymayanlara bildirim usulü olarak eklenmiştir. (2) Bu madde 1 Eylül 2021’de yürürlüğe girecektir. (3)

7. “(3) İfadesi alınmak amacıyla düzenlenen yakalama emri üzerine mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişinin serbest bırakılması, Cumhuriyet savcısı tarafından emredilebilir. Bu hüküm her yakalama emri için ancak bir kez uygulanabilir. Taahhüdünü yerine getirmeyen kişiye, yakalama emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk lirası idari para cezası verilir.” maddesi yakalan kişinin mahkemeye götürülmesi usulüne eklenmiştir. (4)

8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kasten öldürme, cinsel saldırı, orman yakma suçlarını içeren katalog suçlarda tutuklama nedenleri “somut delillere dayanan” kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı olarak değiştirilmiştir. (5)

9. Tutukluluğun devamına veya tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarına yeni bir koşul eklenmiştir: “d) Adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını,” somut olgularla gerekçelendirilmesi gereken şartlardan biri olarak sayılmıştır. (6)

10. Adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez, kuralına istisna olarak CMK 109/3 (e)’de düzenlenen uyuşturucudan kurtulmak için muayeneyi kabul etmenin yanında diğer istisna olarak (j) bendinde düzenlenen “aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.” de sayılmıştır ve “Ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.” cümlesi maddeye eklenmiştir. (7)

11. Adli kontrol kararı ve merciler başlıklı CMK 110/3 sonuna “(4) Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.” İbaresi eklenmiştir. Bu madde 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecektir. (8)

12. CMK 110 sonuna gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Bu madde 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecektir (9):

Adli kontrol altında geçecek süre

MADDE 110/A – (1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.

(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez.

(3) Bu maddede öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.”

13. Kararların yerine getirilmesi ve iletişim içeriklerinin yok edilmesi başlıklı CMK 137/3 hükmünün sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir:

“Beraat kararı verilmesi durumunda da tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar, hâkim denetimi altında aynı usulle yok edilir.”

14. CMK 137/4 hükmünde siyah ve altı çizili kelimeler hükme eklenmiştir:

“Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların yok edilmesi halinde soruşturma veya kovuşturma evresinin bitiminden itibaren, en geç onbeş gün içinde, Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkeme tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucu hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi verir. “

15. CMK 170/4 hükmünde siyah ve altı çizili ifade hükme eklenmiştir:

“İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır; yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez.”

16. CMK 176/1 fıkrasına siyah ve altı çizili cümle eklenmiştir, 1 Eylül 2021’den itibaren uygulanacaktır:

“İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur. Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir, ancak çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar bu durumda uygulanmaz.”

17. CMK 233/1 fıkrasına siyah ve altı çizili cümle eklenmiştir, 1 Eylül 2021’den itibaren uygulanacaktır:

“Mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir. Kovuşturma evresine geçildiğinde çağrı kâğıdına iddianame eklenir. Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir.”

18. CMK 233/2 fıkrasına siyah ve altı çizili kelimeler eklenmiştir, 1 Eylül 2021’den itibaren uygulanacaktır:

“Bu hususta yapılacak çağrı ve zorla getirme bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır.”

19. Seri Muhakeme Usulünün düzenlendiği CMK 250/4 hükmüne siyah ve altı çizili kelimeler eklenmiştir:

“Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler.”

20. CMK 250/8 hükmüne şu cümle eklenmiştir:

“Bu fıkraya aykırı olarak düzenlendiği, belirlenen yaptırımda maddi hata yapıldığı, yaptırım hakkında 231 inci veya Türk Ceza Kanununun 50 nci ve 51 inci maddelerinin uygulanmasında objektif koşulların gerçekleşmediği ya da teklif edilen cezanın mahiyetine uygun bir güvenlik tedbiri belirtilmediği anlaşılan talep yazısı, eksikliklerin tamamlanması amacıyla mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına iade edilir. Cumhuriyet savcısı tarafından eksiklikler tamamlandıktan ve hatalı noktalar düzeltildikten sonra talep yazısı yeniden düzenlenerek mahkemeye gönderilir.”

21. CMK 250/9 hükmünde siyah ve altı çizili kısım eklenmiştir:

“(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu ve dosyadaki mevcut delillere göre mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere dört ila yedinci fıkra hükümleri doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır.”

22. CMK250/11 hükmüne şu cümle eklenmiştir:

“Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.”

23. CMK 250/14 hükmü değişiklikle şu hali almıştır:

“(14) Dokuzuncu fıkra kapsamında mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz mercii, itirazı üçüncü ve dokuzuncu fıkralardaki şartlar yönünden inceler.”

24. CMK 251/1 hükmü sonuna siyah ve altı çizili cümle eklenmiştir:

“Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. 175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.”

25. CMK 268/3-(b) hükmü değişiklikle aşağıdaki hali almıştır, 1 Ocak 2022’den itibaren uygulanacaktır:

“Sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. İtirazı incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu hâllerde, itirazların gecikmeksizin incelenmesi amacıyla, kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınır. Sulh ceza hâkimliği işleri, asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına aittir.”

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Değişiklikleri

  1. Geçici Madde 9/5 Covid-19 sebebiyle izin uzatmaları 7 kez yerine 9 kez uzatılabilir şeklinde değiştirilmiştir, fıkranın son hali şöyledir:

“(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere dokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.”

2. Geçici Madde 9/6 Covid-19 sebebiyle izinleri düzenleyen fıkranın uygulanma süresi 31.07.2021’den 30.11.2021’e uzatılmıştır, fıkranın son hali şöyledir:

“(6) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, toplam hapis cezası on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve daha fazla olanlar ise üç ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmiş olan iyi hâlli hükümlülerden ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarına bir yıl veya daha az süre kalanlar, talepleri hâlinde açık ceza infaz kurumlarına gönderilebilirler. Bu hükümlüler, açık ceza infaz kurumlarında barındırılır. İlgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya, beşinci fıkrada belirtilen süreler içinde hak kazandıkları takdirde beşinci fıkra uyarınca izinli sayılırlar. Beşinci fıkrada belirtilen sürenin tamamlanmasından sonra ise açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanıp kazanmadıklarına bakılmaksızın, 95 inci maddede düzenlenen izin hakkından yararlanırlar. Bu fıkra hükmü 30/11/2021 tarihine kadar uygulanır.”

Av. Yeliz Özçetin

(1) CMK 12

(2) CMK 44/1

(3) 7331 sayılı Kanun 27 (b)

(4) CMK 94

(5) CMK 100/3

(6) CMK 101/2

(7) CMK 109/6

(8)7331 sayılı Kanun 27 (a)

(9)7331 sayılı Kanun 27 (a)